Covid-19 ve Sosyal Medya

Covid-19 ve Sosyal Medya Evet. Tüm herkesin korkulu rüyası covid-19 korku ve paniğe yol açarak psikolojiyi etkileyebiliyor.

Covid-19 Sosyal Medya’da Korku ve Paniğe Yol Açıyor

Covid-19 virüsünün sosyal medya Uzmanları tarafından insanlara ciddi anlamda sosyal medya alanında virüsün bilgi kirliliği konularına altı çizili şekilde dikkatini çekerek virüsün bilgi kirliliği konusunda zamanla yerini korku ve paniğe yol açarak psikolojileri de negatif olumsuz yönlerde etkilediklerini ifade ediyorlar.

Resmi Kurumları Takip Etmeliyiz !

Covid-19 virüsü için Sosyal Medya Uzmanı olarak görevini başarıyla yürüten Sn. Mustafa Turan, Covid-19 enfeksiyonun hemen sonrasında sosyal medya camiasında şu son geçtiğimiz aylarda korkuya, telaşa ve paniğe yol açacak paylaşımların arttığına oldukça dikkat çekerek, İnsanların resmi kurumların yazılı ve sözlü açıklamalarını takip etmelerini dile getirerek bu konuda dikkat çağrısında bulundu.

Sosyal Medya Uzmanı Mustafa bey yine yaptığı açıklamaalarda, “Sosyal Medya Çalışmalarımızda ulaştığımız analizlere göre, genel olarak sosyal medya platformları ve internet kullanım verimi o kadar artış gösterdi ki bu artış ortalamada 1 kişinin günde 47 dakika zaman geçirdiğini ayrıca internet kullanımında , karantinada olduğumuz bu zor günlerde bu rakam da daha çok arttı” dedi.

Aşırı İnternet Kullanımı ve Depresyon

Sosyal medyaya olan eğilim ve internet kullanım sıklığı git gide virüsten kaynaklı arttıkça da insanların depresyona girme rejiminin yükseldiğine ve mutluluk skalasının ise ciddi bir şekilde düştüğünü ifade eden Turan, açıklamalarında şunları kaydetti:

“Covid-19 enfeksiyonu sonrasında bu tehlikenin daha da fazlalaşacağı öngörümüzde. Şurada Temiz su dururken bulanmış suya gerek var mıdır? Bu dönemde, medya unsurlarından yararlanmak ayrıca sosyal medya kullanımına da dikkat etmek gerekiyor. Her karşımıza çıkan bilgi gerçek bilgi değildir!

Sosyal Medya’da Doğru Bilginin Önemi

Sosyal Medya haber ve medya açısından çok büyük fırsatları beraberinde de getiriyor. Fakat bunun doğruluğunu teyid etmemiz gerekir. Sosyal medya alanında her bilgiyi iyi niyetli göremeyiz. Söz konusu enfeksiyondan dolayı ciddi anlamda sosyal medya alanında bilgi kirliliği mevcut.

Kötü ve yalan, her zaman ki gibi kolay müşteri buluyor. Bitmeyecek bir salgın da yok, Türk toplumu olarak bu gibi salgın durumlarında kısa zamanda üstesinden geldik, daha önceki vakalar nasıl bittiyse elbette ki bu da bitecektir.

Öncelikle şunu belirtelim, kaynağı belli olmayan sosyal medya hesaplarına sazan gibi atlamamak gerekiyor. 80 milyon vatandaşı aynı seviyede tutmak elbette çok zor.”

Peki biz insanlar bu konuda neler yapabiliriz?

Güvenilir kaynakların önemini ifade eden Turan, “Yani resmi ve yetkili makamlara ; Örnek olması adına Sağlık Bakanlığı resmi kaynakları, TRT yayınları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Twitter hesaplarını takip edilebilir.

Yani bu durumlarda salgın olur veya deprem gibi doğal afetler olur. Bu gibi vahim durumlarda her zaman devletin resmi kaynaklarına itibar edilmeli Ve bu bilgiler ışığında hareket edilmelidir” diye konuştu.

Cevaplarından ötürü Sn. Mustafa Turan bey’e, Teknoloji Haberleri – Teknoloji Rehberi ailesi olarak verdiği bilgilerden ötürü teşekkür ediyoruz.