Göbeklitepe Geometrisi ile de Şaşırtmaya Devam Ediyor

Teknoloji Haberleri – Teknoloji Rehberi ekibi Olarak bugün sizler için tarihi yapı Göbeklitepe’nin şaşırtıcı Geometrisi hakkında bilgiler derledik.

Göbeklitepe, Şanlıurfa’da keşfedilmesinin ardından dünyanın en eski tapınağı olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de 2019 yılının turizm sezonu “Göbeklitepe Yılı” olarak adlandırıldı. Tarihi yapı, her gün farklı bir araştırma ve bulgu ile insanları kendine hayran bırakmaya devam ediyor.

[sc_fs_multi_faq headline-0=”h2″ question-0=”Göbeklitepe Nerede?” answer-0=”Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın içerisinde yer almaktadır.” image-0=”” headline-1=”h2″ question-1=”Göbeklitepe’nin Önemi Nedir?” answer-1=”Tarihi yapı, insanlığın en eski yerleşim yeri olarak biliniyor.” image-1=”” count=”2″ html=”true” css_class=””]

Araştırmacılar, yapının inşa edildiği dönemlerde olağandışı bir geometri ilkesi ile tasarlandığını iddia ediyor. Tarihi yapının ilk kalıtlarına 1990’lı yıllarda rastlandığı bilinirken, 11 bin yıl öncesine kadar dayanan geniş yapı sürekli olarak farklı bir araştırmaya konu oluyor.

“Göbeklitepe geometrik bir harika”

İsrail’den tarihi yapıya araştırmalar yapmak adına gelen isimler, yapının tasarımı ve tasarımın sırları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Araştırmacılardan Avi Gopher, yapıyı “arkeolojik bir harika” olarak nitelendirdi.

Yapının inşa edildiği onbinlerce yıl öncesinde, alanın toplayıcılar tarafından yapıldığı düşünülüyor. Aynı zamanda, yapının mimarisi de ayrı bir konu başlığı olarak değerlendiriliyor.

Alternatif bir planı olmadan hazırlandığı düşünülen yapının, bağlantılı sütunlar ile desteklendiği düşünülüyor. Aynı zamanda yapı içerisinde B,C ve D duvarları da bulunuyor. Bu duvarlar, geometrik şekiller kavramları ile incelendiği zaman bölgede hiyerarşik bir düzenin olabileceği de iddialar arasında yer alıyor.

Mimari anlamında ziyaretçilerine kendini hayran bırakan tarihi yapı, İsrailli araştırmacıların iddiaları ile ihtişam kazanmaya devam ediyor. Araştırmacılar, yapıldığı dönemin imkan ve olanaklarını göz önüne getirdiğimiz zaman fazlasıyla etkileyici bir tablonun karşımıza çıktığını söylüyor. Muhafazaların tamamının farklı boyutlardan oluşması, araştırmacılar tarafından tesadüf değil tamamıyla planlı bir çalışma olarak nitelendiriliyor.

Yazının icat edilmediği bir dönemde, bu denli kapsamlı bir planlama için mutlak suretle işaretleyicilerin kullanıldığı da belirtiliyor. Bulgular, araştırmacıların bölge üzerinde yaptığı araştırmaların geometrik kavramlar ile değerlendirilmesini de sağlıyor. Her ne kadar turist akınına uğrayan bir belde olsa da, tarihi yapı dönemin şartlarına göre inanılmaz bir zeka ile hazırlanmış. Dolayısıyla, bu açıdan bakıldığı taktirde de yapı ihtişamına artı değer katmaya devam ediyor.