Merhaba Teknoloji Haberleri ailesi , bugün sizlere Türk Geliştirici MSN’in Vazgeçilmezi “Ne Dinliyorum?” Özelliğini Twitter’a Getirdi hakkında bilgiler vereceğiz.
[toc]
Bir Türk geliştirici, MSN döneminin efsanevi özelliği olan “Ne Dinliyorum?” özelliğini Twitter’a getirdi. Artık Spotify’da dinlediğiniz müzikleri Twitter bionuzda paylaşmanız mümkün oluyor.
Sosyal medyanın ilk dönemlerinin efsanelerinden bir tanesi MSN’in “Ne dinliyorum?” özelliğiydi. Dinlediğimiz şarkıları karşımızdaki kişilerin görebileceği bu özelliği bir Türk geliştirici Twitter’a getirmeyi başardı.
Bu özelliği kullandığınızda Spotify’da dinlediğiniz şarkının adı da Twitter bionuzda kendine yer buluyor. Uygulama GitHub üzerinden indirilerek kullanılabiliyor. Böylece dinlenen müzikleri karşımızdaki insanlara gösterebiliyoruz.
Ne Dinliyorum Özelliği Nasıl Kurulur?
Not: Uyaralım. Burada uyguladığınız adımlarda Twitter ve Spotify hesaplarımızın erişimine belirli bir ölçüde izin vermiş oluyoruz. Bu adımları izlerken buna dikkat etmenizi öneriyoruz.
Öncelikle GitHub sayfasına giderek dosyaları indiriyoruz. İndirdiğimiz pakette yer alan index.php içine Twitter ve Spotify API bilgilerimizi giriyoruz. Ardından da index.php için zamanlanmış görev kuruyoruz.
SpoTwitter adı verilen bu modül, doğru şekilde çalışmak için PHP modülüne ihtiyaç duyuyor. Kullandığı kütüphaneler arasında ise TwitterOAuth ve Spotify Web API yer alıyor. Özellik ayrıca MIT lisansı altında yer alıyor.
Türk geliştirici Muhammet Mert POLAT tarafından geliştirilen özellik böylece hemen herkes tarafından kullanılabilir hale geldi. Böylece yıllar sonra bir kez daha şarkılar üzerinden insanlara mesaj gönderebileceğiz.
Aslında MSN döneminde ve sosyal medyanın başlangıç dönemlerinde bulunan bu özellik, özellikle gençler arasında çok popülerdi. Hatta o dönemde bu özellik kullanılarak birine gönderme yapılırken, özellikte gösterilen şarkının sesi kapatılıp başka şarkılar da dinlenirdi.
Sosyal medya yavaş yavaş başladığı noktaya doğru geri dönüyor. Artık sosyal medya için nostalji dönemi de gelmeye başladı. Haliyle eski özellikler de yeniden canlandırılıyor. Belki de gelecekte bu özellikleri doğrudan uygulamaların içinden kullanmamız da mümkün olacaktır.
